Aile içi iletişim ve DEHB

İçindekiler

DEHB’li çocuklarla ebeveyn-çocuk ilişkisi, hassasiyet, sabır ve anlayış gerektirir. Aile içi iletişim, DEHB’li çocukların öz güvenini geliştirmede ve onların potansiyellerini keşfetmelerinde kritik bir rol oynar. Çocuk büyütürken dikkat edilmesi gereken şeylerin başında, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçlara uygun bir şekilde karşılık vermek gelir.

Bu yazıda, DEHB’li bir birey olarak edindiğim farkındalıkları ve koçluk tecrübelerimden yola çıkarak, DEHB’li çocuklarla ebeveyn-çocuk ilişkisini geliştirmeye yönelik stratejileri paylaşacağım. Ebeveyn-çocuk ilişkisi, bir çocuğun dünyasında kalıcı bir etki yaratacak kadar güçlüdür ve özellikle DEHB’li çocukların kendilerini kabul etmeleri için sağlam bir temel oluşturur.

Çocuğu İlişkiye Davet Etmek

DEHB’li çocuklar, çevrelerinden gelen olumsuz mesajlar nedeniyle kendileriyle ilgili derin bir güvensizlik hissedebilirler. Bu güvensizlik duygusunu azaltmanın en etkili yollarından biri, çocuğu aktif bir şekilde ilişkiye davet etmektir.

Bu, yalnızca fiziksel olarak çocukla zaman geçirmek anlamına gelmez. Çocuğun varlığını takdir etmek ve onunla geçirilen zamanı gerçek bir bağlılıkla doldurmak esastır. DEHB’li çocuklar, ebeveynlerinin yanında olduklarını yalnızca sözlerden değil, enerjilerinden ve tutumlarından da anlar. Bu nedenle, çocuğun dostluğunu kazanmak ve onun kendisini değerli hissetmesini sağlamak, ebeveyn-çocuk ilişkisinin temeli olmalıdır.

Örneğin, birlikte oyun oynarken ya da bir projede çalışırken tamamen “orada” olmak, çocuğun kendisini kabul etmesine olanak tanır. Çocuğunuzla geçirdiğiniz anların, onun varlığını takdir ettiğinizi gösterdiğinden emin olun.

Eleştiri Yerine Destek

DEHB’li çocuklar, genellikle kendileri hakkında “yetersiz” ya da “hatalı” olduklarını düşünürler. Bu, özellikle sık eleştirildiklerinde daha da derinleşir. Ancak ebeveynler olarak eleştirilerimizin tonunun ve zamanlamasının çocuklar üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmalıyız.

Bir çocuğun yaptığı bir hata karşısında yargılayıcı bir tavır yerine, durumla empati kurmak ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemek önemlidir. Aile içi iletişim sırasında eleştiriyi en aza indirmek, çocuğun kendisini utanç veya reddedilmişlik hissetmeden ifade etmesine olanak sağlar.

Örneğin, “Bu konuda çok çaba gösterdin, ancak belki başka bir yöntem denemeyi düşünmeliyiz,” gibi sıcak ve teşvik edici bir dil kullanarak, çocuğun özgüvenini artırabilirsiniz.

Övgüyü Ölçülü Kullanmak

DEHB’li çocukların çabalarını takdir etmek önemli olsa da, aşırı övgü vermek onların kendilerini başarılarına endekslemesine neden olabilir. Bir çocuk, ebeveyninin yalnızca başarılarına değer verdiğini hissettiğinde, bu durum kendini kabul etme sürecini olumsuz etkiler.

Bunun yerine, çocuğun çabalarını ve hislerini ön plana çıkarmak daha sağlıklı bir yaklaşım olabilir. Örneğin, “Gerçekten çok çalıştın ve bu çabanla gurur duymalısın,” gibi ifadeler kullanarak çocuğun kendi başarılarına dair bir farkındalık geliştirmesini sağlayabilirsiniz. Bu, çocuğun kendi değerini dış onaylara değil, kendi çabalarına dayandırmasına yardımcı olur.

Öfkeyle Ebeveynlik Yapmamak

DEHB’li çocukların duygusal hassasiyetleri, öfkeli bir ebeveynle karşılaştıklarında tetiklenebilir. Ebeveynin ses tonu, beden dili ve kelimelerindeki olumsuzluk, çocuk üzerinde uzun süreli etkiler bırakabilir. Böyle anlarda öfkenizi kontrol etmek ve çocuğunuzla bağınızı korumak kritik önem taşır.

Ebeveyn olarak, duygusal patlamalar yaşadığınızda, çocuğunuzun bu durumdan etkilenmesini önlemek için adımlar atabilirsiniz. Örneğin, bir tartışma sırasında mola vermek ve daha sonra durumu sakin bir şekilde ele almak, çocuğunuzla olan ilişkinizi güçlendirir.

İlişkiyi Onarma Sorumluluğunu Üstlenmek

Ebeveyn-çocuk ilişkisi bazen kopmalar yaşayabilir. Ancak bu kopmaların ardından ilişkiyi onarmak ebeveynin sorumluluğundadır. DEHB’li çocuklar, ebeveynlerinden gelen sevgi ve anlayışla bağlarını yeniden kurarlar. Bu süreçte, çocuğun duygularına empatiyle yaklaşmak, onun kendisini ifade etmesine izin vermek önemlidir.

Bir tartışmadan sonra çocuğunuzdan özür beklemek yerine, siz ilk adımı atarak ilişkinizi düzeltmek için çaba gösterebilirsiniz. Bu, çocuğunuzun sizinle olan bağının hiçbir şeyden daha önemli olduğunu hissetmesini sağlar.

DEHB’li Çocuklarla İletişimde Dikkat Edilmesi Gereken Şeyler

  • Sabit Rutinler Oluşturun: DEHB’li çocuklar için rutinler, güvenli bir alan sağlar. Günlük aktiviteleri önceden planlayarak, çocuğunuzun kendisini daha organize hissetmesine yardımcı olabilirsiniz.

  • Dinleyici Olun: Çocuğunuzun düşüncelerini ve duygularını yargılamadan dinlemek, onun kendisini ifade etmesini kolaylaştırır.

  • Pozitif Geri Bildirim Verin: Eleştirilerinizi yapıcı bir şekilde sunarken, çocuğunuzun güçlü yönlerini vurgulamayı unutmayın.

  • Birlikte Zaman Geçirin: Çocuğunuzla birlikte geçirdiğiniz zamanın kaliteli olmasına dikkat edin. Bu, aranızdaki bağı güçlendirir.

  • Özgüvenlerini Destekleyin: Çocuğunuzun çabalarını ve duygularını takdir ederek, kendine olan güvenini artırabilirsiniz.

  • Destek alın: Çocuğunuzla doğru bir iletişim kurabilmek için hem çocuğunuzu hem de kendinizi daha iyi tanımanız, çocuğunuzla birlikte sizin de büyümeniz ve gelişmeniz önemlidir. Bunun için davranışsal terapi ve bir DEHB koçundan destek alabilirsiniz.

Sonuç

DEHB’li bir çocuk büyütmek, ebeveynler için zaman zaman zorlu bir yolculuk olabilir. Ancak, doğru yaklaşımlar ve güçlü bir aile içi iletişim sayesinde bu süreci daha anlamlı ve verimli hale getirmek mümkündür. Ebeveyn-çocuk ilişkisi, bir çocuğun kendini keşfetmesinde ve potansiyelini gerçekleştirmesinde hayati bir rol oynar.

Unutmayın, çocuğunuzun DEHB’li olması, onun hayatını zorlaştıran bir engel değil, doğru rehberlikle büyük başarılara ulaşmasını sağlayacak bir farklılıktır. Çocuğunuzu anlayış, sabır ve sevgiyle büyütürken, her anın tadını çıkarın. Çocuk büyütürken dikkat edilmesi gereken şeyler arasında en önemlisi, onların kendilerini kabul etmelerine olanak tanımaktır.