Sıkça Sorulan Sorular

DEHB(ADHD)'yi Anlamak ve Farkındalığı Arttırmak

Bu sayfada DEHB(ADHD) hakkında sıkça sorulan sorulara kendi deneyimlerim ve araştırmalarımdan yola çıkarak cevap vermeye çalıştım. Küçük bir farkındalık, büyük değişimlerin kapısını aralayabilir. Ve lütfen unutmayın, yalnız değilsiniz!

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ya da İngilizce tabiriyle Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder (ADHD), Türkiye’de hakkında çok az farkındalık olan bir nöroçeşitlilik(neurodivergency) türüdür. Türkiye’de nüfusun %16’sında olduğu söylense de bu sadece teşhisi konulan bireyler olduğu için oranın daha yüksek olabiliceği düşünülüyor.

Farkındalığın bu kadar düşük olmasının en büyük sebeplerinden birisi bireylerin bu farklılığa doğuştan sahip olmaları ve doğduktan hemen sonra içinde bulundukları çevredeki etkenler doğrultusunda belirtilerin şiddetinin belirlenmesi. Aileler ve toplum her çocuğun aynı olduğunu(bol hareketli, dikkatsiz vb gibi) düşünürken; birey doğumundan itibaren sahip olduğu özellikleri karakterinin ya da kişiliğinin bir parçası zannetmesi veya etrafındaki herkesin benzer şekilde yaşadığını düşünmesi sebebiyle bu belirtileri sorgulamaz.

Bireyler genellikle 35’li yaşlarından itibaren yerleşik ve stabil düzen ihtiyaçlarını karşılayamadıklarında ise özel, sosyal ve iş hayatlarında kontrolsüz devam eden DEHB(ADHD) belirtileri nedeniyle oldukça fazla sorun yaşarlar. Toplum ve çevreleri içerisinde çocuksu, dikkatsiz, uygunsuz veya dürtüsel hareketleri tepkiler alabilir, bireyi izolasyon ve büyük bir depresyona sürükleyebilir.

40’lı yaşlarımda DEHB(ADHD)’li olduğumu ben bu şekilde öğrendim. Bu nedenle bu konudaki farkındalığı arttırmak, benimle benzer farklılığı taşıyan bireylere veya sevdiklerine erişmek, yalnız olmadıklarını ve DEHB(ADHD)’nin korkulacak veya üzülecek bir hastalık değil, tam aksine kendimizi ve farklılığımızı anlayarak, önümüzde hayal dahi edemeyeceğimiz başarıların kapılarını açabilecek bir yetenek olduğunu göstermek istiyorum.

DEHB(ADHD) nedir?

DEHB(ADHD), dikkat, dürtü kontrolü ve hiperaktivite ile ilgili zorluklara yol açan bir nörogelişimsel bozukluktur. Genellikle çocuklukta ortaya çıkar, ancak yetişkinlikte de devam edebilir.

DEHB(ADHD)’nin belirtileri nelerdir?

DEHB(ADHD) iki temel belirti grubu ile tanımlanır:

  • Dikkat Eksikliği: Görevlerde dikkati sürdürememe, unutkanlık, odaklanma zorluğu.
  • Hiperaktivite/Dürtüsellik: Yerinde duramama, aşırı konuşma, huzursuzluk. Söz kesme, sırasını bekleyememe, düşünmeden hareket etme.
DEHB(ADHD) bir hastalık mıdır?

Hayır, DEHB(ADHD) bir hastalık değil, nörogelişimsel bir bozukluktur(aslında farklılık). Bu, beynin dikkat, hareket ve dürtü kontrolüyle ilgili bölgelerinin farklı şekilde çalıştığı anlamına gelir.

DEHB(ADHD) yalnızca çocuklarda mı görülür?

Hayır, DEHB(ADHD) yetişkinlerde de görülebilir. Çocuklukta teşhis konmamış bireylerde belirtiler yetişkinlikte daha farklı şekillerde ortaya çıkabilir, örneğin iş organizasyonu zorlukları veya kronik unutkanlık gibi.

DEHB genetik midir?

Evet, DEHB genetik olabilir. Genellikle aileden birinde varsa, sizde de olma ihtimali yüksektir. Örneğin, ailedeki “enerjik” ya da “dalgın” kişilere bir bakın. Belki de onların yaşadığı şey aslında DEHB’dir. Genetik faktörler dışında, beynin dopamin üretimi ve iletimi de önemli bir rol oynuyor. Dopamin, motivasyon, ödül hissi ve dikkatle ilgili bir nörotransmitterdir. DEHB’lilerin beyninde dopamin eksikliği olabiliyor, bu da dikkat dağınıklığı ve motivasyon kaybına yol açıyor.

Ancak, sadece genetik değil. Çevresel faktörler de önemli. Stresli bir yaşam, travmalar ya da erken dönemde yaşanan olumsuzluklar, DEHB belirtilerini artırabilir. Benim için de stresli dönemler, odaklanma sorunlarını daha da belirgin hale getiriyor.

DEHB’nin yetişkinlikte dezavantajları nelerdir?

Yetişkinlerde DEHB(ADHD) çocuk veya ergenlere göre hayatı daha fazla zorlaştırabiliyor. Özellikle iş hayatı ve sosyal yaşamda bazı zorluklarla karşılaşmak mümkün. Başlıca dezavantajları şöyle sıralayabiliriz:

  • Dikkat dağınıklığı: Önemli toplantılarda ya da projelerde odaklanamamak. Dinlerken başka şeyler düşünmek, sonra “Ne dediler?” diye kendine sormak.
  • Zaman yönetimi sorunları: Her şeyi son ana bırakmak ya da sürekli geç kalmak. Zamanı planlamak bizim için ayrı bir mücadele.
  • Unutkanlık: Randevuları, önemli tarihleri ya da günlük işleri unutmak. Not almak işe yarasa da, bazen not almayı bile unutuyorum!
  • Dürtüsellik: Ani kararlar verip pişman olmak. Mesela, bir anda tatil planı yapıp sonra nasıl gideceğinizi düşünmek gibi.
  • Organize olamama: Çalışma masasında biriken kağıtlar, dolapta karışık dosyalar… Dağınıklık, genellikle hayatımızın bir parçası oluyor
DEHB’nin yetişkinlikte avantajları nelerdir?

Yetişkinlerde DEHB(ADHD)’nin bazı harika avantajları da var. Yaratıcılık, hızlı düşünme ve problem çözme gibi konularda DEHB’liler oldukça başarılı olabilir. İşte bu durumun avantajları:

  • Yaratıcılık: DEHB’liler genelde farklı düşünme yeteneğine sahiptir. Sıradan çözümler yerine orijinal fikirler üretmek bizim işimiz! Bir sorun olduğunda, herkesin baktığı yerden değil, daha farklı bir açıdan bakabiliyoruz.
  • Hızlı düşünme: Beynimiz sürekli çalıştığı için kriz anlarında hızlı karar verebiliyoruz.
  • Enerji: Evet, enerji bazen yorucu olabilir ama doğru yönlendirildiğinde harika işler çıkarabilirsiniz. Örneğin, bir projeye odaklandığımda saatlerce yorulmadan çalışabiliyorum.
  • Tutku: Sevdiğimiz bir konuya odaklandığımızda inanılmaz bir şekilde derinleşebiliyoruz. Bu “hiper odaklanma” dediğimiz şey, bazen büyük avantaj sağlayabiliyor.
  • Empati: Yaşadığımız zorluklar sayesinde, başkalarına karşı daha duyarlı olabiliyoruz. Özellikle benzer sorunlar yaşayanlara destek olmak konusunda daha anlayışlıyız.
DEHB ile başa çıkma stratejileri nelerdir?

Yetişkinlerde DEHB(ADHD)’yi yönetmek, hayatınızı daha kolay hale getirebilir. İşte bazı öneriler:

  • Plan yapın: Haftalık ya da günlük planlar oluşturun. Ajanda ya da dijital hatırlatıcılar kullanmak işinizi kolaylaştırabilir.
  • Küçük hedefler belirleyin: Büyük işleri parçalara ayırarak daha yönetilebilir hale getirin.
  • Dış destek alın: Bir koç ya da terapistle çalışmak, hem motivasyonu artırabilir hem de yol gösterici olabilir.
  • Egzersiz yapın: Fiziksel aktivite, beynin dopamin seviyelerini artırarak odaklanmayı kolaylaştırabilir.
  • Mola vermeyi unutmayın: Uzun süreli odaklanma bizim için zor olabilir. Kısa molalar vererek enerjinizi tazeleyin.
Dikkatsiz Tip DEHB nedir?

Bu tipe sahip kişiler genellikle sessiz, kendi dünyalarında ve dalgın olarak tanımlanır. Küçükken defterime notlar almayı unuturdum, derslerde bir cümlede kaybolur, geri kalanını kaçırırdım. Belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Konsantrasyon Sorunları: Bir işe odaklanmak adeta bir savaş gibiydi. Beynim sürekli başka diyarlarda geziniyordu.
  • Detaylara Dikkat Etmeme: Küçük ama önemli detayları fark edememe veya dikkat edememe.
  • Unutkanlık: Anahtarımı, telefonumu, hatta bazen randevularımı unuttuğum o kadar çok gün var ki!
Hiperaktif/Dürtüsel Tip DEHB nedir?

Bu tipe sahip olanlar daha hareketli ve enerjik olur. Onları bir yerde sabit otururken görmek zordur. Belirtileri şunlardır:

  • Huzursuzluk: Sürekli hareket etme ihtiyacı, yerinde duramama hissi.
  • Sırasını Beklemekte Zorlanma: Sabırsızlık, ani tepkiler verme.
  • Dürtüsel Davranışlar: Sonradan pişman olunan ani kararlar.
Kombine (Birleşik) Tip DEHB nedir?

Hem dikkatsiz hem de hiperaktif/dürtüsel belirtileri gösterenler bu gruba girer. Bu durum, yaşamı daha karmaşık hale getirebilir. Rutin ve kendini tekrarlayan sıkıcı her işte, konsantrasyon sorunu, detaylara dikkat edememe, unutkanlık, oturduğu yerden kalkmasa da sürekli hissedilen huzursuzluk, sıra bekleyememe(konuşurken veya herhangi bir kuyrukta) ve dürtüsel davranışlar. 

DEHB Teşhisi nasıl konur?

DSM-5 tanı kriterleri doğrultusunda DEHB(ADHD) teşhisi konulabilmesi için belirli belirtilerin çocuklukta başlamış olması gerekir. Tanıda, iki ana belirti grubu değerlendirilir: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite/dürtüsellik. Bu başlıklar altındaki belirtileri aşağıda daha detaylı bir şekilde anlatacağım. Tanı koyulabilmesi için belirtilerin en az altı ay boyunca devam etmesi, bireyin yaşam kalitesini etkilemesi ve iki veya daha fazla ortamda (örneğin ev ve okul) görülmesi gerekir.

Kendini sabote etmek ne demek?

Kendini sabote etmek, bir kişinin kendi potansiyelini ve başarılarını bilinçli ya da bilinçsiz şekilde engellemesi anlamına gelir. DEHB’li (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) bireylerde bu durum daha karmaşık bir hale gelebilir çünkü zihinsel süreçler, çevresel faktörlerle birleşerek self sabotajın derinleşmesine yol açar. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde maruz kalınan olumsuz yargılar, bireylerin zihinlerinde yankılanan bir ses haline gelir ve bu ses, yıllar boyunca etkisini sürdürebilir.

Kendimi sabote edip etmediğimi nasıl anlarım?

Kendini sabote eden davranışları tespit etmek zor olabilir, özellikle de sonuçlar davranışı hemen takip etmeyebileceğinden bağlantı belirsiz olabilir. Bir yaklaşım, davranışlarınızın uzun vadeli hedeflerinizle uyumlu olup olmadığını incelemektir. Daha fazla bilgi.

Kendini sabote etmenin farklı türleri var mıdır?

İnsanlar sayısız farklı nedenden dolayı kendilerine engel olabilir, kendilerini sabote edebilirler. Kendini sabote etmenin yaygın türleri erteleme, mükemmeliyetçilik, ilişkiler, iş, finans, zaman ve değişimle ilgilidir. Örneğin, bir görevi kusursuz bir şekilde tamamlamak isteyen bir mükemmeliyetçi, küçük bir ilerleme bile hedefine ulaşmasına yardımcı olacakken, aşamalı iyileştirmeleri reddedebilir.

Neden hep kendimi aşağılıyorum?

Kendinden ödün verme davranışı, insanlar kendi yeteneklerine inanmakta güçlük çektiklerinde ortaya çıkabilir. Özellikle kadınlar için bir sorun olan aşırı alçakgönüllülük, kişinin kendine olan güvenini sarsarak ve diğer insanların size olan güvenini engelleyerek başarıyı engelleyebilir; çünkü araştırmalar, kendini beğenmiş bireylerin genellikle daha çok sevildiğini ancak aynı zamanda daha az yetkin olarak görüldüğünü göstermektedir.

DEHB(ADHD)’nin tedavisi var mı?

DEHB(ADHD) tamamen iyileştirilemez, ancak semptomları yönetmek mümkündür. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:

  • İlaç tedavisi.
  • Davranışsal terapi.
  • Eğitim destekleri ve çevresel düzenlemeler.
  • Egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı.
DEHB(ADHD) zekâyı etkiler mi?

Hayır, DEHB(ADHD) zekâ ile doğrudan ilişkili değildir. DEHB olan bireyler genellikle ortalama veya üzerinde bir zekâya sahiptir. Ancak, dikkat eksikliği ve organizasyon zorlukları nedeniyle potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymakta güçlük çekebilirler.

DEHB(ADHD)'nin teşhisi kim koyar?

Teşhis, bir psikiyatrist veya nörolog tarafından bireyin davranışları, geçmişi ve belirtileri değerlendirilerek konur. Bu süreçte aile ve öğretmenlerin gözlemleri de önemli bir rol oynar. Detaylı bilgi.

DEHB(ADHD)’li bireyler nasıl desteklenebilir?
  • Pozitif iletişim kurarak ve eleştiriden kaçınarak.
  • Yapılandırılmış bir rutin oluşturmak.
  • Özgüveni desteklemek ve başarıları takdir etmek.
  • İhtiyaçlarına uygun eğitim ve terapi desteği sağlamak.
Yetişkin kadınlarda DEHB nasıl anlaşılır?

Yetişkin kadınlarda DEHB(ADHD)’nin teşhisi, erkeklere göre daha zor olabilir. Çünkü kadınlar, toplumsal beklentiler nedeniyle DEHB belirtilerini maskeleme eğilimindedir. Daha çok dikkat eksikliği ön plandadır ve hiperaktivite genellikle içsel huzursuzluk şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, zihninizde sürekli konuşan bir iç ses varsa ya da her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmekten yoruluyorsanız, bu DEHB olabilir.

Yetişkin erkeklerde DEHB nasıl anlaşılır?

Yetişkin erkeklerde DEHB(ADHD) genellikle daha “görünür” belirtilerle ortaya çıkar. Dürtüsellik ve hiperaktivite, erkeklerde daha belirgin olabilir. Örneğin, sürekli hareket halinde olmak, yerinde duramamak ya da düşünmeden karar vermek sık karşılaşılan belirtilerdir.

Erkek ve kız çocuklarda DEHB belirtileri farklı mıdır?

Erkek çocuklar genellikle daha hareketli oldukları için DEHB tanısı daha erken konabiliyor. Benzer belirtileri gösteren kız çocuklar ise daha çok “hayalci” olarak etiketleniyor ve tanı alma süreçleri gecikebiliyor. Bu farklılık, erken teşhisin ve doğru desteğin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

DEHB’nin çocuklarda gelişime etkileri nelerdir?

DEHB, çocukların özgüvenini ve kendilik algısını derinden etkileyebilir. Ben de yıllarca kendimi yetersiz hissettim. Çevremdeki “normal” kabul edilen davranışlara uyum sağlamakta zorlanmak, sosyal ilişkilerde zorluklara yol açtı. Çocuklarda DEHB(ADHD)’nin etkilerini azaltmak, onların güçlü yönlerini keşfetmelerine yardımcı olmakla mümkün.

Okulda DEHB yönetimi için nasıl iş birliği yapılmalı?

DEHB’li çocuklar, farklı öğrenme yöntemlerine ihtiyaç duyar. Öğretmenlerin ve ebeveynlerin iş birliği yapması, çocuğun hem akademik hem de sosyal gelişimi için çok önemli.

Bu süreçte aynı zamanda bir DEHB Koçu’ndan Çocuklar için DEHB(ADHD) koçluğu desteği alırsanız, hem farkındalığınızı arttırabilir hem de çocuğunuzla çok daha sağlıklı bir iletişim kurabilirsiniz.

Teknoloji ve ekran süresi DEHB’yi nasıl etkiler?

Teknoloji ve sosyal medya, hem avantaj hem de dezavantaj olabilir. Benim için teknoloji, dikkatimi dağıtan bir unsur olabildiği gibi, aynı zamanda yaratıcılığımı besleyen bir kaynak da oldu. Çocuklarda DEHB(ADHD) yönetiminde ekran süresini dengeli kullanmak, odaklanma sorunlarının artmasını engellemek adına önemlidir.

DEHB'nin dikkatsizlikten veya tembellikten farkı nedir?

Diğer önemli konu ise büyük bir çoğunluğun “E ne var? bunlar bizim de başımıza geliyor!” demesi. Bunlar kısa süreli yaşanan şeyler değil. En az son 6 ay içerisinde hayatınızı etkileyecek seviyede yaşamanız gerekiyor. Yorgunluktan dolayı yaptığınız bir dalgınlık veya stress kaynaklı bir hata bu tanımlar içerisine girmiyor. Bu bireyin tüm hayatı boyunca sosyal, okul, özel veya iş hayatını derinden etkileyebilecek bir farklılıktır.

DSM 5 Nedir, Açılımı Nedir?

DSM 5 çalışması, hastalıkların klinik görünümü ile uyumlu olması ile birden çok hastalıkta karşılaşılan eş tanıların azaltılması kapsamında çalışmalar içermektedir. DSM ifadesinin açıklaması, İngilizce tabir olan “The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders” şeklinde bilinmektedir. Türkçe karşılığı ise “Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı” anlamına gelir.

Erteleme hastalığı ne demek?

Erteleme hastalığı, bir işi yapmayı sürekli olarak ertelemek, görevleri zamanında tamamlamaktan kaçınmak veya işleri son ana bırakmak şeklinde tanımlanabilir. Bu durum, bireylerin hayat kalitesini düşürmekle kalmaz; aynı zamanda özgüvenlerini ve üretkenliklerini de olumsuz etkiler. Erteleme alışkanlığı, genellikle bireylerin duygusal durumlarıyla bağlantılıdır ve DEHB gibi nörolojik durumlarla daha da karmaşık hale gelebilir.

Neden hep erteliyorum?

İnsanlar bir şekilde endişe veya sıkıntı uyandıran görevleri ertelerler. Görevi ertelemek insanların bu olumsuz duygulardan kaçınmasını sağlar - mutluluk veya tatmin getirecek uzun vadeli hedeflere ulaşmalarını engellese bile. Sosyal medya gibi dikkat dağıtıcı unsurlar ya da “Bunu gelecek hafta halledeceğim” gibi belirsiz son tarihler belirlemek de ertelemeyi körükler.

Erteleme zihinsel bir hastalık mıdır?

Ertelemenin kendisi bir akıl hastalığı değildir. Ancak bazı durumlarda, depresyon, OKB veya DEHB gibi altta yatan bir ruh sağlığı durumunun karakteristiği olabilir.

Erteleme hastalığı iyileştirilebilir mi?

Net hedefler belirlemek, görevleri daha küçük adımlara bölmek, zaman yönetimi araçlarını kullanmak ve mükemmeliyetçilik veya başarısızlık korkusu gibi altta yatan nedenleri ele almak gibi teknikler erteleme eğilimlerini azaltmaya yardımcı olabilir. Unutmayın, ilerleme zaman ve çaba gerektirir, bu nedenle süreç boyunca kendinize karşı sabırlı olun.

Kendinizi ve Kapasitenizi Keşfedin!

Tüm düşünceleriniz için

dostça bir atmosfer